Sayonara Sorcier

Herkese merhaba!!! 

Sanat meraklıları burayaa! Gerçi sanat meraklısı olmasanız bile sevebilirsiniz~

Ehem, bugün sizlere harika bir manga önereceğim! 

Açıkçası ben bu manganın kapağını gördüğümde direk seriye atladım tanıtımını falan okumadan. Aslında tanıtımını okumadığım için yaşadığım şok daha bir lezzetliydi bence. 😅

Sizlere de bunu önerirdim lakin amacım seriyi tanıtmak, yani haliyle bunu yapabilmem için tanıtımını da vermem gerekiyor, değil mi? 

Dilerseniz benim gibi tam şu an buralara bakınmadan seriye atlayabilirsiniz, ama yine de merak ediyorsanız okumaya devam! 

Seriye başladığımda öğrendim ki çevirip-editleyen Lightlunaaa imiş. Dördüncü bölümden itibaren de editini Mücahidem Şehide-i Cahide devralıyor. 

E madem onlar çevirip editlemişler, biz de tanıtalım dedim. Seri yalnızca 12 bölümlükmüş. Henüz hâlâ çevriliyor. 

*Görsellerin üzerine tıklarsanız daha net açılacaklardır. 

Vincent Van Gogh'u hepiniz duymuşsunuzdur, değil mi? Yani en azından sanatla alakanız olmasa dahi bir kere duyduğunuza inanıyorum. Özellikle "Yıldızlı Gece" tablosu ile duymuştum kendisini. Fakat hiç araştırma zahmetine girmemiştim. Peki ya Theodorus Van Gogh? 

Serimiz 1985 yıllarında Vincent Van Gogh ve daha öncesinde haberdar olmadığım ancak şimdi hayran kaldığım Theodorus Van Gogh kardeşleri konu alıyor. 

Seride bir sanat simsarı olan Theo'nun (Theodorus) gözünden bakıyoruz o yıllara. Edindiğim izlenime göre oldukça zeki ve bir o kadar da gizemli bir kişilik. 

O yıllarda sanat dünyasında gelişen olaylar, yapı, insanlar... 

Bu konularda pek bir bilgim olduğunu söyleyemem ancak çok güzel işlendiğini düşünüyorum bunların. Şahsen öyle ilgilenmesem bile bu konularla, seri oldukça ilgimi çekti. Hani sanki "İçine çekiyor." derler ya, o durumla karşı karşıya kalıyorsunuz. 

Ayrıca editörümüz Lightlunaaa her bölümün sonuna bilgilendirici notlar koyuyor ve o notları okumak cidden zevkli. Çok ilginç bilgiler. Sayesinde kültürleniyoruz. 😆

Seri o dönemi ayrıntılı ve gerçek bilgilere dayanarak ele alıyor, fakat bunu yaparken hiç sıkmıyor. Aksine, daha da sarıyor. Serinin bu kadar kısa olması ise fazlasıyla üzdü... 

Bu seri insanın sanata olan bakış açısını da değiştiriyor bence.

Diğer yandan, çizimler de oldukça iyi. Diğer mangaların arasında gerek konusuyla, gerek çizimleriyle kendini ön plana çıkarabiliyor. Sizlerin de beğeneceğinize inanıyorum ve bu seriye bir şans tanımanız istiyorum. Henüz bu kadar az bölüm olmasına rağmen tanıttığım ilk seri. Gerçi serinin üçte biri bitti ha..? 

Sanırım daha fazla uzatmaya gerek yok, başlayın gitsin! 

Keyifli Okumalar!